Platform, üniversitenin hazırlık sürecine akademik danışmanlık, içerik üretimi ve dijital altyapı desteği sağlayacak.

Platform yönetimi adına açıklama yapan üye Lezgin Botan, girişimin yalnızca bir yükseköğretim projesi değil, Kürt dilinin geleceği açısından “tarihi bir dönemeç” olduğunu vurguladı. Botan, “Bu üniversite Kürt halkının kültürel ve dilsel direncine yeni bir boyut kazandıracak. Avrupa’daki Kürt diasporası yıllardır ana dilinde kurumsal bir çatı bekliyordu; şimdi bu çatı Dresden’de yükseliyor” dedi.

Botan, projenin kapsayıcı niteliğine işaret ederek, çevrimiçi eğitimin altını çizdi: “Kürt gençlerinin önemli bir bölümü Rojava, Başûr, Bakur ve Rojhilat gibi farklı parçalarda yaşıyor ve seyahat kısıtlamalarıyla karşı karşıya. Üniversitenin çevrimiçi programları sayesinde bir öğrenci Kobanê’den, Mahabad’dan ya da Stockholm’den oturup Kurmancî veya Soranî lehçesinde ders alabilecek. Bu adım, hem dilsel hem de coğrafi engelleri kaldırmaya yönelik somut bir çözümdür.”

Üniversitenin dijital vizyonuna da değinen Botan, Kürtçenin teknoloji alanında görünür kılınmasının öncelik taşıdığını söyledi: “Yapay zekâ ve yazılım geliştirme projeleri üniversitenin omurgasında yer alacak. Kürtçe ses tanıma, makine çevirisi ve eğitim yazılımları üzerine araştırma merkezleri kurmayı hedefliyoruz. Böylece Kürtçe dijital dünyada sürdürülebilir bir varlık kazanacak. Eğer dilimizi bu alana taşıyamazsak gelecekte yok sayılma riskiyle karşılaşırız.”

Botan, destek kapsamının finansal yardımla sınırlı olmadığını, içerik üretimi ve öğretim kadrosu oluşturulmasında da aktif rol üstlendiklerini belirterek şu değerlendirmede bulundu: “Platform olarak modüler ders içerikleri hazırlıyoruz; dilbilim, tarih, edebiyat ve medya derslerinin yanı sıra yapay zeka temelli dil uygulamaları geliştirecek laboratuvarlar tasarlıyoruz. Amacımız, Kürtçeyi yalnızca akademik kürsülere taşımak değil, teknolojik inovasyonun dili hâline getirmek.”

Üniversitenin sürdürülebilirliği için kolektif desteğin şart olduğunu vurgulayan Botan, Kürt diasporasına da çağrıda bulundu: “Kürt dili ancak birlikte hareket ettiğimizde yaşar. Her öğrencinin, her velinin, her akademisyenin bu projede kendine yer bulması gerekiyor. Bu kurum, hep birlikte yükselme fırsatı yaratıyor. Kürt halkı dilinin gücünü kolektif iradeyle birleştirerek geleceğini şekillendirebilir.”